- Konu Başlıkları
- Erkeklerin Büyük Kabusu Erektil Disfonksiyon
Erkeklerin Büyük Kabusu Erektil Disfonksiyon
Üroloji ve Üroonkoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Ekici yaptığı açıklama da Erektil disfonksiyon yani sertleşme sorunu toplumsal bir sağlık sorunudur. Türkiye’de 40 yaşın üzerindeki erkeklerde sıklığı %69’u bulmaktadır.
Sağlıklı bir sertleşmenin, olabilmesi için, kişinin ruh halinin, hormonal düzeninin, penis atardamar, toplardamar, sinirleri ve penis dokusunun sağlıklı olması şarttır. Bunlardan herhangi birinde olacak bir düzensizlik, sertleşme sorunun ortaya çıkmasına neden olur. En sık karşılaştığımız nedenler diyabet mellitus (şeker hastalığı), kalp damar hastalıkları, damar sertliği, yüksek kolesterol ve hipertansiyondur. Bunların yanında prostat ve mesane hastalıkları veya kalın barsak ve rektum kanserleri nedeniyle ameliyat olmuş veya ışın tedavisi (radyoterapi) almış olan hastalarda da erektil disfonksiyon ortaya çıkmaktadır.” Dedi.
Prof. Dr. Sinan Ekici sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Sertleşme sorunu tedavisinde, fosfodiesteraz tip 5 enzim blokajı yapan oral kullanılan ilaçların geliştirilmesi ile önemli bir adım atılmıştır. Fakat oral tedaviler ve penise ilaç enjeksiyonları ereksiyon sorununa neden olan durumu “kalıcı” bir şekilde tedavi etmemektedir. Hastaların %30’u da bu tedaviden fayda görmemekte, fayda görenlerin bir kısmı da sürekli ilaç kullanmaya mahkum olmaktadır. Ayrıca, ilaçların önemli yan etkilerinin olduğu da bilinen bir gerçektir. İlaçlar kullanıldığı sürece etkisini göstermektedir. Normalde penis dokusu ereksiyon sırasında içine dolan kan aracılığıyla beslenebilir. Bu nedenle, ilaç etkisi geçtiğinde kanlanamayan penis dokusunda beslenme bozukluğu oluşmakta ve var olan hastalığın etkisi artmaktadır. Özellikle, sinirler korunmasına rağmen kanser cerrahisi sonrası, penisin kanlanmasının devam ettirilmesi kesintiye uğrarsa, penis dokusunda fibrozis ve geriye dönüşümü zor olan hasarlı doku oluşmamaktadır.
Sertleşme sorunu için kalıcı tedavi yöntemi artık Türkiye’de de uygulamaya girdi. Son zamanlarda Amerika ve Avrupa’da yoğun bir şekilde kullanılan bu yöntem popüler hale geldi. Priapus-Shot (P-Shot) da denilen bu yöntem bir PRP tedavisidir. PRP “platelet rich plasma” yani “trombositten zengin plazma” ifadesinin kısaltılmış halidir.
PRP tıbbın pek çok alanında 30 yıldır uygulamada olan bir tedavi yöntemidir. Başta eklem, ligament ve kas hastalıklarının ortopedik tedavilerinde olmak üzere, kardiyovasküler cerrahide, estetik uygulamalarda, dermatolojik uygulamalarda ve saç ekiminde sıklıkla kullanılmaktadır.
PRP tedavisi artık ürolojik hastalıkların tedavisinde de kullanılmaya başlanılmıştır. Kliniğimizde çok yönlü olarak kullandığımız ve başarılı sonuçlar aldığımız PRP tedavisinin etkinliği doğal olarak kanımızda bulunan trombositlerde gizlidir. Hastadan alınan kan örneği özel bir işlemden geçirilerek trombositten zengin bir solüsyon elde edilmektedir. Trombositler, normalde, vücudumuzda bir doku hasarı, yaralanma olduğunda hemen orada toplanarak, içlerindeki büyüme faktörlerini ve enzimleri ortama salarak doku iyileşmesini sağlarlar. PRP tedavisi ile hasarlı dokuya çok yüksek dozda bu büyüme faktörleri ve enzimleri vererek dokudaki kök hücreler de aktive edilerek, daha hızlı ve doğal bir iyileşme, tazelenme, onarılma ve gençleşme oluşması sağlanmaktadır. Sertleşme sorunun tedavisinde penise PRP tedavisi ile penis dokusu, düz kası, damarları ve sinirlerinde oluşmuş hasar, patolojik durum doğal yollarla onarılmaktadır.
Dünya’da sayılı merkezlerde yapıldığı gibi biz de PRP’ye ozon eklemekteyiz. Böylelikle ozonlanmış PRP’nin etkinliği daha da artmaktadır. PRP kişinin kendi vücudunda var olan doğal kaynaklarla yapıldığı için alerjik olmayan, riski olmayan, güvenli bir işlemdir. PRP tedavisi ozon tedavi sertifikasyonu olan, konusunda uzman doktor tarafından uygulanmalıdır. Dikkat edilmesi gereken en önemli faktörler, elde edilen PRP solüsyonunda yüksek derecede trombosit elde edilmesini sağlayan kitler kullanılması ve işlemin steril bir şekilde uygulanmasıdır.
Sertleşme sorununa PRP tedavisi işlemi ortalama 45 dakika almaktadır. PRP işlemi hemen günlük işlerinize dönebileceğiniz şekilde, hızlı, ağrısız, yan etkisi olmayan, hastanede kalmayı gerektirmeyen bir işlemdir.
Penise PRP tedavisinin etkisi 1-2 hafta içinde ortaya çıkar, maksimum etkiye 2. aydan sonra ulaşılır. PRP etkisiyle penisteki his artar, kanlanma artar, penis boyutlarında bir miktar artış olur, oral kullanılan ilaçların etkisi daha da artar, sonuçta hastada libido ve orgazm duyusu da artmış olur.” Dedi.